Ayhan Barut’tan tarım ve hayvancılık için tarihi çağrı
“Tarım ve hayvancılık olmadan gelecekten söz edilemez”
“Vakit kaybetmeden kararlılıkla adım atalım”
“Tarım ve hayvancılık için yarınlar çok geç olmasın”
ADANA- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, tarım ve hayvancılık olmadan gelecekten söz edilemeyeceğini belirterek, salgınla mücadelede çiftçi ve yetiştiricilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini söyledi. Buna karşın açıklanan destek paketlerinde tarım, üretici ve yetiştiricilerden hiç bahsedilmediğini vurgulayan Barut, “Bu salgın sağlığımızı ve ekonomimizi tehdit ediyor. Bu tehdidi ortadan kaldırmanın yolu; etkin önlem almak, tarım ve hayvancılığın ilgili ve yetkin tüm paydaşlarını barındıran Bilim Kurulu oluşturup üretim odaklı ve destekleyici politikalar geliştirmektir. Gelin daha fazla vakit kaybetmeden kararlılıkla ve ortak akılla adım atalım. Yarın çok geç olmasın” dedi.
“BORÇLAR SİLİNSİN, DESTEK VERİLSİN”
Salgın nedeniyle güvenli gıdaya erişimin, hayvancılık ve tarımın öneminin çok net olarak yine görüldüğünü kaydeden Ayhan Barut, şunları belirtti:
“Tarım ve hayvancılık arazilerini korumayan, girdi maliyetlerini düşürmeyen, üretime ve üreticiye destek vermeyen, yalnızca ithalata dayalı politikalarla çözüm bulmak mümkün değil. Derhal kamusal ve ulusal tarım politikaları hayat bulmalıdır. Tarım ve hayvancılık alanları korunarak, hayvan varlığımız geliştirilerek, üretim, yetiştirici ve üretici odaklı çözümler üretmeliyiz. Bu çözümlerin de kalıcı hale getirilmesi gerekir. Üretim arttırılmalı, ürün çeşitliliği ve üretim sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasıyla kesin çareler bulunmalıdır. Üretim, yetiştirici ve üreticiye destek anlayışıyla tarımsal destekler yeterli düzeye getirilmelidir. Her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek temel amaç olmalıdır. Tarımda, hayvancılıkta ve gıdada, kendimize yetebilmemiz için, gıda güvenliği ve gıda güvencesi için, gecikmeden, derhal, yerli üretime ve istihdama dayalı bir seferberlik başlatılmasını istiyoruz. Bu doğrultuda, ekim-dikim zamanı üreticilerimizin tarımsal faaliyetlerine daha çok destek olunmalı, tohum, gübre, zirai ilaç ve temel girdiler için harekete geçilmelidir. Üreticilerin borçları faizsiz ertelenmeli, destek ödemeleri peşin ve acil olarak yapılmalı, üreticiye üretimi sürdürmesi için faizsiz kredi desteği, ayni ve nakdi yardım yapılmalıdır.
“BAKANLIK ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİ YOK SAYIYOR”
Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı’nca 9 kişiden oluşturulan komisyonda bir tane ziraat mühendisinin yer almadığını aktaran Ayhan Barut, “Koronavirüs salgınıyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı, 9 kişilik ‘Bilim Kurulu’ niteliğinde COVID-19 Komisyonu kurmuş. Salgın nedeniyle tarım, hayvancılık ve gıda alanında kararlar alması beklenen komisyon üyeleri arasında gıda mühendisi, veteriner, tıp doktoru var ama tek bir ziraat mühendisi bile yok. Elbette bu meslek grupları komisyonlarda olmalı. Ancak aralarında ziraat mühendislerinin de yer alması gerekmez mi? Ziraat mühendisi olmadan tarımla ilgili nasıl karar alıp tavsiyeler verilecek? Bakanlıktan açıklama bekliyor, ziraat mühendislerini yok sayan anlayışı kınıyoruz” diye konuştu.
“UYDURUK DEĞİL BİLİMSEL OLSUN”
Küresel ve ulusal çapta Koronavirüs salgınının sağlık ve ekonomiyi tehdit ettiğini ifade eden Ayhan Barut, şunları vurguladı:
“Bu tehdidi ortadan kaldırmanın yolu; etkin önlem almak, tarım ve hayvancılığın ilgili ve yetkin tüm paydaşlarını bir araya getirip çareler bulmaktır. ‘Uyduruk’, ‘Dostlar alışverişte görsün’, ‘Yaptık, olduk’ veya ‘İşte kurduk’ diye değil, gerçek anlamda tarımın ve hayvancılığın tüm bileşenlerini, uzmanları, akademisyenleri ve konunun tüm muhataplarını barındıran ‘Tarımda Bilim Kurulu’ oluşturulmalı. Bu konuda hiç vakit kaybetmeden, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini ve bugüne ışık tutmaya devam eden dönemin tarıma yönelik bakış esas alan bir adım atılmalıdır. Ulusal bir tarım politikası belirlenerek gerçekçi ve bilimsel yöntemlerle yaklaşan uygulamalara hız verilmelidir. Bunun sürdürülebilir olması için de kararlılıkla mücadele edilmelidir. Eğer bu yönde bir adım atılacak veya girişimde bulunulacak olursa siyasi ayrım gözetmeden amasız ve koşulsuz tüm gücümüzle biz de destek veririz. Çünkü biliyoruz ki tarım ve hayvancılık olmadan güvenli bir gelecekten daha da doğrusu yarınlara ulaşmaktan söz bile edilemez. Gelin aklı başında herkesin dile getirdiği bu çağrımıza kulak verin. Yarın çok geç olmadan tarım ve hayvancılığımız için yani çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için kararlı bir adım atalım, sorunları kökünden çözecek politikalar geliştirelim.”