İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu, Ak Parti iktidarının vakit geçirmeden önlem almaya başlaması gerektiğini söyledi. Çulhaoğlu, “Ülkemiz hem doğasını kurtarmak hem de doğru ve planlı bir şekilde yeşil ekonomiye geçmek zorundadır. Bu sadece doğamız için değil, fakirleştirilmiş ve sağlıksız gıdalara mahkum edilmiş milletimizi bu cendereden kurtarmak için de hayati öneme sahiptir” dedi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Çulhaoğlu şu ifadelere yer verdi:
“Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan ve Türkiye’yi de kapsayan yeni rapor gelecek 10-15 yıla ilişkin ürkütücü tabloyu ortaya çıkardı. Birleşmiş Milletler Raporuna göre 10 yıl içinde dünya sıcaklığı en az 2 derece artacak. Sonucunda ülkemizde olağanüstü gece ve gündüz sıcaklıkları yaşanacak, yağışlar azalacak, tarımsal üretim düşecek, gıda fiyatları olağanüstü yükselecek kronik hastaların ölüm riski artacak.
Birleşmiş Milletler Raporunu detaylı bir şekilde inceledim ve şu sonuçları çıkarttım. Umarım iktidarda bunları görür ve buna seyirci kalmaz, çok hızlı bir şekilde önlemleri vakit geçirmeden almaya başlar. Sıcaklık artışının ülkemizde özellikle Anadolu ve Adana şehrimizin de bulunduğu Akdeniz havzasını vuracağını öngören rapora göre, sıcaklığın sadece 2 derece artması halinde bile Türkiye’de alışık olmadığımız bir biçimde sıcak gün ve gece sayısı artacak.
Yağış ortalaması da en az yüzde 20 azalacak, Orman yangınları artacak, Yaşlı ve Kronik hasta Ölümleri oldukça yükselecektir. Raporda özellikle dikkat çeken konu başlığı ise, Ülkemiz sıcaklık artışına bağlı olarak tarımsal üretimin suya erişiminde en çok etkilenecek ülkelerin başında gelecek ve ülkemizde ciddi bir tarımsal kuraklık yaşanacak.
Bunun için Genel Başkanımız Sayın. Meral Akşener’in daha önce grup toplantısında bahsettiği üzere “İklim değişikliğinin yaratacağı zararları en aza indirmek için ülke ve toplum olarak büyük bir planlamaya ihtiyaç vardır. Bu bir partinin meselesi değil, bütün bir ülkenin meselesidir. Bu günler yakın geleceğimizi kurtarma günleri olarak görülmeli, ülke geleceği siyasete alet edilmeden hemen önlem almaya başlanmalıdır.”
Bu süreçten en az zararı görmek için; Ak Parti iktidarlarının daha önce vermiş olduğu ülkemizin geleceğini, ormanlarımızı, tabiatımızı, habitat’ı zarara uğratan birçok karardan vazgeçmesi gerekiyor. Bu iktidarın bütün sanayi, tarım, üretim, turizm, ormancılık, ekosistem, kanalizasyon alanındaki çalışmalarını iklim değişikliğine uyarlaması gerekiyor. Mevcut iktidar şehirlerdeki su kaçaklarını biran evvel önlemelidir. Kömürlü termik santrallerden, fosil yakıttan hızla vazgeçmelidir. Bugüne kadar verdiği bütün ÇED olumlu raporlarını sil baştan gözden geçirmesi gereklidir.
Bütün dünyayı ilgilendirdiği kadar özellikle ülkemizi de hayati derecede ilgilendiren bu konuda Ak Partinin bugüne kadar yaptıklarına baktığımda umutlu değilim ama büyük milletimden aldığım yetkiyi, yine büyük milletimiz adına kullanmak adına da şimdiden iktidarı uyarmayı bir vazife sayıyorum.
Planlamalarınızı ve ülkemizin her yerinde halen vermekte olduğunuz ÇED raporlarında ülkemizin geleceğini düşünün. Yandaşlara para kazandırmak sadece sizi ve taraftarınız olan birkaç zengini mutlu eder ama bütün bir ülkenin geleceğini mahveder.
İşte bu yüzden İyi Parti olarak diyoruz ki: Su ve kuraklık meselesini çözmek, öncelikle samimiyet ister, kararlılık ister. Liyakatli kadrolar, vizyon sahibi bir yönetim anlayışı ister. Önce Millet, Önce Memleket diyen bir iktidar ister. Biz milletimizin geleceğinin kurtarılması için bütün yetişkin kadrolarımızla hazırız. Sandık elbet gelecek ve ülke insanımızın yüzü gülecek, kutuplaştırma siyaseti bitecek, herkes eşit statüsüne kavuşacaktır. İklim değişikliklerinin yaratacağı kötü olumsuzlukların önüne geçmek için çalışmalar hemen başlatılacak ve ülke insanımız bu senaryodan en az etkilenecektir.”