İnanın diyecek bir şey kalmadı.
Manifesto değil…
Ülke gerçekler ile yüzleşiyoruz…
Bu işin sonu iyi değil…
Açlık kapıda
Ne mutlu bize, ülke olarak uçacığız diyorlardı .
Ülke değil ama dolarla beraber vatandaşın cebindeki uçtu..
Zekamız testen geçiyor, birileri deveyi hamuduyla götürüyor ama faiz yemiyor!..
Ne güzel iş!..
Bu dolmayı yiyen yiyor mevduata kur getirisi kadar para garantisi farkı eklenecek ve bunun adı faiz olmayacak..
Patlayan kafalar faizin ne olduğunu algılamayan bir ruh hali…
Devletin kasasından ağalık yap, devleti kendine garantör göster, kur farkını hazine bütçesinden dağıt..
Senin, benim alınterimiz gitsin..
Emeklilikte yaşa takılanlar, intibak yasası, öğrencilerin kredi borcu askıda kalsın, emekli üç kuruş parayla yaşam mücadelesi versin ve ‘bütçe yok’ gerekçesiyle hepsi ötelensin ama dolar kuruna hazine bütçesinde destek verilsin..
Buna inanan düşünme yoksunları da halay çekip kutlasın!..
Yapılan hamle örtülü faiz artışıdır.
Bundan sonra ekonomide her şey dolara bağlı olacaktır.
Bankalardaki mevduatın yüzde 64’ü yabancı para cinsindendi. Şimdi tamamı yabancı paraya dönüşmüş oldu.
İşciye memura verilenin hepsi uçtu gitti…
Bakın şimdi emekli avcunumu yalayacak, yüzümü gülecek?
Biz nasıl bu hale geldik TRT’de modoratör soruyor ‘demir eksikliği için demirdökümde mi yemek yiyelim’ diye bizi bundan daha güzel anlatan başka bir soru olabilir mi?
Benim merak ettiğim dolar bu şekilde düşerse markette yağ dahil temel gıda ürünlerinde ve pompada akaryakıt fiyatlarında kısacası dolar bahanesi ile şişirilen fiyatlarda düşme olacak mı?
Kısacası bütün bunların ardından acaba vatandaşın yüzü gülecek mi