İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu 21 Aralık 2021 Salı günü TBMM’deki konuşmalarına bir yenisini ekleyerek bu kez de hem Adana hem de ülke genelindeki İlaç ve Tıbbi Cihaz sektöründeki olumsuzluklara dikkat çekti veİyi Parti Gurubu adına 1 Aralık 2021 tarihinde Meclis Araştırması açılmasını istediği önergesi ile Cumhuriyet Halk Partisinin aynı konu hakkında verdiği Meclis araştırması önergesi hakkında konuştu.
Çulhaoğlu Genel Kurulda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“İlaç ve Tıbbi Cihaz Sektöründe faaliyet gösteren yerli üreticilerimizin iç pazarda hacim yakalaması, yeni teknolojileri getiremeyen global yatırımcılarımızın, devlet hastanelerinden alacaklarını tahsil edemeyen binlerce yerel firmanın, çalışanların ve hastalarımızın sorunlarına gerekli önlemlerin alınması iktidar tarafından mutlaka sağlanmalıdır.
Adana’da ve daha birçok ilimizdeki devlet hastanelerinde Tıbbi Cihaz ve İlaç temininde sorunlar başlamış, hastanelere müracaat eden hastaların birçoğu özel hastanelere yönlendirildikleri için de maddi olarak ciddi sıkıntılar yaşamaktadır.
Ak parti iktidarının 10 ve 11 inci kalkınma planlarında İlaç ve Tıbbi Cihaz Sektörü öncelikli ve stratejik sektörler arasında bulunmasına rağmen, bu sadece sözde kalmış,
Sektördeki firmalar; Kamu hastanelerindeki milyarlık alacaklarını ne yazık ki 15 aydır, üniversite hastanelerinden de 22 aydır tahsil edememektedirler.
Medikal firmalar 2010 yılından bu yana sağlık uygulama tebliğ hükümlerince belirlenmiş fiyatlar ve Sağlık Bakanlığının tüm hastaneler için belirlemiş olduğu Malzeme Kaynakları Yönetim Sistemindeki fiyatlar üzerinden satış yapmaktadır.
Tıbbi Cihaz firmaları sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş, üstelik 1 haftalık teslimat gecikmelerinde bile kendilerine kesilen gecikme cezalarını çekmiş fakat buna karşılık Sağlık Bakanlığına bağlı bulunan hastaneler sözleşmelerin gereğini yapmamış ve ödemeler son 3 yıldır her dönem de aksamıştır.
Buna rağmen sektör temsilcileri “Bu devlet bizim devletimiz” düşüncesiyle hiçbir tepki göstermemiş, ürün ve hizmet vermeye devam etmişlerdir.
Tüm bu fedakarlıklara karşılık biriken ödemeleri alabilmeleri için iktidar, firmalardan fatura tutarının %25’inden feragat etmelerini istemiş böylece son dönemlerde hızla artan döviz kurlarına ve bağlayıcı sözleşmeler nedeniyle birçok firma mağdur edilmiştir.
Artan döviz fiyatları, gümrük vergisi ve navlun maliyetleri sebebiyle aynı hacimde üretim, ithalat ve ticaret yapmak imkansız hale gelmiştir.
Bunun sonucu olarak ta kamu ve üniversite hastanelerinde implant, çivi, plak ve protez gibi malzeme kullanılan branşlarda ameliyatlar yapılamamakta, dolayısı ile hastaların mağduriyetine yol açmaktadır.
Ayrıca tahsil edilecek alacaklar, döviz ve enflasyonla birlikte eridiğinden aynı ürünler-hammaddeler tahsil edilen meblağlarla yerine konulamamaktadır.
Bu sebeplerle başta KOBİ’ler olmak üzere, yerli üretici ve ithalatçılar küçülmüş yerlileşme süreci büyük bir sekteye uğramıştır.
Sektör ve çalışanlarının haklı taleplerinin yerine getirilmesi ile, sektördeki ilaç ve tıbbi cihaz malzemelerinin temininde yaşanılan sıkıntı ortadan kalkacak, mağdur olan hastalarımızda rahatlayacaktır.”