Kozmik Radyo & Haber

Şiddetin mazereti olmaz!..

Şiddetin mazereti olmaz!..
Hülya EKMEKÇİ( [email protected] )
340 views
21 Şubat 2022 - 16:50

Yıllardır aynı konuyu yazmaktan usandım. Ancak bugün geldiğimiz noktada ne kadar haklı olduğum gözler önüne serildi.
Böyle bir konuda haklı olmaktan nefret ediyorum..
Kim bilir belki bir kadın olarak yaşadıklarım, biriktirdiklerim ve gördüklerim sebep olmuştu. Belki önsezi, belki olacakların korkusu ısrarla bu türden yazılar yazmama sebep oldu..
Başımıza gelenler tam da böyle bir korkunun patlaması. Bu ülkede kadını erkekten ayıran kırmızı çizgilerin sınırları her gün biraz daha genişliyor. Her gün bir kötü örnekle uyanıyor, kadına şiddetin meşrulaştığını görüyoruz..
Yasa koyucu bir yandan kadına şiddet için tedbir alıyor, kadın sığınma evleri açıyor, kadınların haklarını savunmak adına kanun maddelerinde düzenleme yapıyor diğer yandan şiddet uygulayanlara yeterli cezayı vermiyor..
Koruma altına alınan kadınlar öldürülüyor, savunmasız çocuklarımız tacize uğruyor..
Taciz, küçük çocuklara saldırı, kadına şiddet, mobbing, eşit işe eşit olmayan ücret..
Şiddet her alanda kendi yüzünü gösteriyor..
Her alanda karşımıza çıkıyor..
Cemaatler eliyle desteklenen yurtlarda akıl almaz olaylar vuku buluyor..
Cinsiyeti yüzünden ayrımcılığa maruz kalan, itilip kakılan, tacize maruz kalan, erkekten baskı gören kadın siyasette bile alet ediliyor..
Yedi yaşındaki kız çocuğuyla evlenilebilir diyenler,
Annesinin dizini görünce tahrik olanlar,
kız çocuğunu kucağına almaya korkan babalar,
kadının kahkahasına kulp takanlar,
çalışan kadını iffetsiz sayanlar,
kadın cinayetlerine sözüm ona “namus cinayeti” adı altında hafifletici sebep bulanlar…
Hafızanızı bir zorlayıp geriye gidin ve hatırlayın,
Maliye Bakanı çıkıp “işsizliği kadınlar körüklüyor. Onlar iş arayınca erkeklere iş kalmıyor” demişti..
Cumhurbaşkanı “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” demişti.
Orman Bakanı kendisinden iş isteyen kadına “evdeki işler yetmiyor mu çalışıp ne yapacaksın?” diye cevap vermişti..
Bir başkası tecavüze uğrayan kadın çocuğunu doğursun diyerek kadının doğum yapma özgürlüğünü kısıtlayıp kürtajın yasaklanmasını istedi..
Bir dönem Ülkeyi ayağa kaldıran “Kızlı erkekli” duruma el koymaya, öğrenci evlerini basmaya çalıştılar..
Hamile kadının cinselliği çağrıştırdığı iddiasıyla kadını eve kapatmanın yollarını aradılar..
Bir kereden bir şey olmaz diyerek tecavüzü ve şiddeti haklı göstermeye çalıştılar..
Geç saatte evine giden kadına, sosyal medya kullanana ya da arkadaşlarıyla takılan kadına kötü gözle bakmak hangi vicdanın yarattığı bir eylemdir..
Nasıl böyle öfke ve kin dolu olduk?..
Çocuklarımıza sevmeyi öğretmek yerine nasıl olup da nefreti aşıladık?..
Erkek egemenliğinin meşru kılındığı, yönetimin erkeklerin eline bırakıldığı, kadınlar hakkındaki kararları erkeklerin aldığı bir yönetim şekline itildik yıllardır..
Bu yüzden öldük, intihar ettik, çocuk yaşta evlendirildik, çocuklarımıza sahip çıkamadık, kirli elleri kıramadık..
Onların istediği gibi giyinen, onların istediği gibi davranan, onların yönettiği şekliyle kumanda edilebilen köle kadınlardan olmak istemiyorsanız baş kaldırın..
Erkeklerin istediğini yapan kadın iyi, istemediğini yapan kadın kötüyse..
Ve bu kadınları cezalandırmak bu ülkede meşru olarak görülüyorsa..
Katil aramaya gerek yok..
16 Yaşında öldürülen Sıla Şentürk’ün de tıp öğrencisi Enes Kara’nın da katilleri belli..
Ülkenin gittiği nokta da!..
Bizlerin sonu da!..

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.