CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin korkulu rüyası haline gelen yaban domuzu sorununu, Tarım ve Orman Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.

Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Vahit Kirişçi, yaban domuzuyla yapılan mücadelenin ‘sürek avı’ şeklinde yapıldığını, yaban domuzlarının bitkisel üretime verdiği zararın, şayet çiftçinin TARSİM sigortası varsa eksperler tarafından yapılan hasar tespiti sonucunda TARSİM tarafından karşılandığını belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakan Kirişçi’ye yönelttiği yazılı soru önergesinde, Ulukışla ve Çamardı İlçelerinde artan yaban domuzlarının ekili alanlara ve bahçelere zarar verdiğini belirterek, “Üretici gece nöbet tutarak ürününü korumaya çalışmaktadır. Bölge halkı yaban domuzlarının ağaçlandırma süresinde ormana bırakıldığını ve kontrolden çıktığını ifade etmektedirler” dedi.

Gürer, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

“Artan yaban domuzları için Bakanlığınızca bir çalışma var mıdır?

Yaban domuzlarının bölgeye Bakanlıkça orman oluşum sürecinde bırakıldığı doğru mudur?

Doğru ise neden gerekli takip ve izleme sağlanmamıştır?

Zarar gören üreticinin bu bağlamda zararı karşılanmakta mıdır?”

CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Vahit Kirişçi, Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” in 54’üncü Maddesi kapsamında yaban domuzlarıyla mücadelenin sürek avları şeklinde yapıldığını belirterek, “Bakanlığımız 2022 Bitki Sağlığı Uygulama Programı’nın “Yaban Domuzu Mücadelesi” ve 2022-2023 Av Dönemi Merkez Komisyon Kararı kapsamında şikâyetler değerlendirilerek gerekli iş ve işlemler yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Gerekli şartlar oluştuğunda sürek avı düzenlenmeye devam edilecektir” dedi.

Bakanlık bünyesinde yaban domuzu ile ilgili herhangi bir üretme istasyonu bulunmadığını açıklayan Bakan Kirişçi, dolayısıyla yaban domuzlarının herhangi bir yere bırakılmasının söz konusu olmadığına değindi.

Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası ile Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı olan parsellerde (açık alan) yetiştirilen tarla ürünlerinde, sebzelerde, fidanlarda ve çilekte; ezme, kırma, yatırma, çiğneme, yeme ve parçalama şeklinde yaban domuzunun neden olduğu miktar kaybının, TARSİM tarafından teminat altına alındığına da dikkat çeken Bakan Kirişçi, “Bu nedenle; Devlet destekli tarım sigortası yaptıran üreticilerimizin tarımsal varlıklarında; söz konusu Kanun ve Cumhurbaşkanı Kararı kapsamındaki doğal afetlerden meydana gelen zararları, TARSİM eksperleri tarafından yapılan hasar tespitleri neticesinde TARSİM tarafından ivedilikle karşılanmaktadır” diye konuştu.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde farklı bölgelerde yaban domuz sayısında önemli artış olduğu çiftçilerimizin şikâyetlerinden anlaşılmaktadır.600’ün üzerinde bitkilere zarar veren zararlılar yanında, yaban domuzları da özellikle gece karanlığında ekili alanlara sürü halinde inerek ekili ürünlere ciddi zarar vermektedir. Bazı bölgelerde köylüler gece nöbet tutarak ürünleri korumaya çalışmaktadırlar. Farklı nedenle ürün kayıplarına birde yaban domuz zararı eklenmektedir. Çoğu küçük işletme olan kırsaldaki üretici TARSİM yaptırmadığı için de zararı sineye çekmektedir.  Farklı bölgelerde de yaban domuzu popülasyonunda artış tarım alanlarına önemli zarar verecek noktaya gelmektedir. Sürek avları ile sayısal azalma oluşmaması, ürün desenlerinin değişmesi ve küresel iklim değişikliğiyle oluşan ısınmalarla daha erken yavrulama sürecinin oluşumuna da bağlanmaktadır. Mısır gibi beslenme ve saklanma olanağı yaratan ürünlerinde yaban domuzları için tercih edilen ekili alanlar olması sorunun artmasının bir nedeni olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle farklı önlemler geliştirilip sürüye dönüşen bölgelerde bakanlık takipleri artırılıp önlemler sağlanmalıdır. Toroslar başta olmak üzere yaban domuzları köylere kadar beslenme amacıyla inmeleri ve sürü olarak gezmeleri yanında özellikle orman köy yollarının yanı sıra ana ulaşım yollarında dahi kazalara neden olma ihtimalleri de göz ardı edilmemelidir ” diye konuştu.