BBP Genel Başkanı Mustafa Destici bir Televizyon kanalında konuşmasında Yugoslavya’dan göç eden Muhacirler hakkında yaptığı talihsiz açıklamanın akabinde bir tepki de Adana Balkan Türkleri Derneği Aziz Sağıroğlu’ndan geldi.

Başkan Aziz Sağıroğlu konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi:
” Siyasetin asla girmemesi gereken alanlardan biri kişilerin etnik kökenidir. Türkiye Cumhuriyeti, Balkanlardan Kafkaslara kadar kendisini bu Vatanın evladı gören herkese kucağını açmış ve yıkılan bir imparatorluğun ardından kısa sürede ayağa kalkmayı bu hoşgörü birlik ve beraberlik sayesinde başarabilmiştir.

Biz Balkan Türkleri, Ay Yıldızlı Bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak uğruna varımızı yoğumuzu, anılarımızı, mezarlarımızı, yaşanmışlıklarımızı geride bırakarak Muhacirliği göze almış insanlarız. Geride bıraktıklarımız arasında Yugoslavya’da sahip olduğumuz soyadlarımız da var. Osmanlı’nın Balkanlardan çekilmek zorunda kalmasının ardından bu soyadları bizi açık hedef haline getirmişti. Müslüman ve Boşnak kimliğinin nişanesi olan bu soyadlarını,  korumak için onlarca yıl baskı, zulüm ve sindirme politikalarına karşı dimdik duruldu, nice katliama ve soykırıma maruz kaldık. Ama yine de adımızdan, inancımızdan ve kimliğimizden ödün vermedik. Zira Yugoslavya’da Hasanoviç, Şaboviç ya da Jusoviç olmak yürek isterdi!

Ta ki muhacir olarak geldiğimiz Türkiyemizin kanunları bizden soyadımızı değiştirmemizi isteyene dek…

Bugün bu konuların siyasi bir tartışmanın malzemesine dönüşmesi üzücüdür, kırıcıdır, kabul edilebilir değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün derinliği ve anlamı tüm bu sığ tartışmaların üstündedir.

Bu nedenle söz konusu tartışmaya neden olan sözlerin sahibi Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’yi Kamuoyundan ve Boşnaklardan özür dilemeye davet ediyoruz.

14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel seçimleri öncesinde insanların kökeninin değil, ülkemizin geleceğine dair projelerin konuşulmasını çok daha anlamlı olacağını görüyoruz.

Sözlerimi Balkanların Anadoluya en büyük armağanı olan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sözleri ile bitirmek istiyorum.
“Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geride kalanlar, yani düşmanla sonuna kadar dövüşenler, çekilen ordunun ri’cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler Kaybedilmiş Topraklarımızın Aziz hatıralarıdır.”
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.”