CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in sorusunu yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Iışıkhan, asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğunu belirterek “Bu kapsamda, ülkemizde aşırı yoksulluk ve açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır” dedi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in istihdam sayısıyla ilgili sorusuna da yanıt veren Bakan Işıkhan, cep harçlığı alan çırak ve stajyerlerin de istihdam edilmiş sayıldığını belirti. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılına ait bütçesinin görüşüldüğü, Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Bakan Işıkhan’a sorular yöneltti.

Gürer, “Ülkemizde çalışıp aşırı yoksulluk içinde yaşayan sayısı kaçtır? Açlık sınırı altında kaç çalışan ücretli bulunmaktadır?

Ağustos itibarıyla açıkladığınız istihdam sayısına çırak, stajyer, toplum yararı projesi gibi güvencesiz çalışanlar dâhil midir?” şeklindeki sorularının yanıtlanmasını istedi.

CHP Milletvekili Gürer’in sözlü sorusuna, Bakan Işıkhan yazılı yanıt verdi. Işıkhan Türkiye’de asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemizde, asgari ücret net 11.402,32 TL olup; bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

KİMLER ÇALIŞAN, KİMLER ÇALIŞAN DEĞİL

TÜİK’in her ay açıkladığı Hanehalkı işgücü anketi sonuçlarında kullanılan istihdam tanımı uluslararası standartlara uygun olduğunu belirten Bakan Işıkhan; yevmiyeli, ücretli, maaşlı, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans dönemi içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişilerin istihdamda sayıldığını belirtti.

Sezon dışı dönem nedeniyle referans haftasında işlerinin başında olmayan sezon dışı dönemde görev ve sorumluluklarını yerine getiriyorlarsa istihdamda kabul edildiğine dikkat çeken Bakan Işıkhan, “Diğer nedenlerle referans haftasında işlerinin başından olmayan kişiler 3 ay ve daha kısa süre içinde işlerinin başına geri döneceklerse istihdamda kabul edilmektedir.

Üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgilerini artırmak amacıyla (çırak, stajyer vb.) bir işletmede çalışanlar belirli bir menfaat (maaş, emekliliğe ilişkin sosyal sigorta prim ödemesi, cep harçlığı vb.) elde ediyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir” açıklamasında bulundu.

GÜRER: “SAYIN BAKAN HANGİ ÜLKEDE YAŞIYOR?”

Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise Bakan Işıkhan’ın Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan vatandaşın bulunmadığı yönündeki açıklamasının şaşırtıcı olduğunu belirtti.

Son yapılan çalışmalarda 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 45 bin lirayı, açlık sınırının ise 15 bin lirayı geçtiğine değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde milyonlarca asgari ücretle çalışan hem açlık hem de yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Yine en düşüğü 7 bin 500 lira olan emekli maaşı alan emekli sayısının da milyonlarla ifade edildiği bilinen bir gerçektir. Durum böyle iken Sayın Bakan’ın Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırının altında kimse yok gibi bir ifade kullanması, ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıları görmezden geldiğinin de net bir göstergesidir. Acaba sayınBakan başka bir ülkede de mi yaşıyor diye sormak gerekir” şeklinde konuştu.

 GÜRER BASIN TOPLANTISI YAPTI

Gürer konuyla ilgili TBMM’de düzenlediği basın toplantısında da verilen yanıtları eleştirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Profesör Doktor Vedat Işıkhan’ın “Ülkemizde, asgari ücret net 11.402,32 TL olup; bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır sözlerini değerlendiren Ömer Fethi Gürer, “Sayın Bakan’a dünyada tahminen 214 milyon çalışanın aşırı yoksulluk içinde yaşadığını sunumunda ifade etmişti. Ülkemizde ise aşırı yoksulluk içinde yaşayan kişi sayısı kaçtır? Dedim bakan bey yanıt göndermiş. Yanıtında diyor ki; “Ülkemizde asgari ücret 11.402 lira olup, bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk ve açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır”. Bugün asgari ücretle Ankara’da İstanbul’da ev kirası vermek olası değil. Onun dışında elektrik, su, ulaşım gibi farklı konulardaki giderler dikkate aldığınızda ülkenin önemli bir bölümü aşırı yoksulluk içinde 7.500 lira emekli maaşı alan ya da dul ve yetim olup bunun altında ücretle yaşamı sürdürenlerin varlığından Sayın Bakan haberdar değil. Verdiği yanıt bunu gösteriyor. Ülke giderek yoksulluğun yaygınlaştığı, açlık sınırının altında gelirleri olanların arttığı bir evreye evrildi” dedi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ayrıca çırak ve stajyerlerin yaşlılık sigortasının neden başlamadığını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazılı soru önergesi ile sordum. Bakan stajyer çalışanların öğrenci sayıldığını ifade etti. Sorumda ‘bir işçinin yaptığı işi yaptıkları halde stajyer ve çırak okulunda çıraklık eğitimi alanların işyerlerinde çalıştırıldığı süreçte yaşlılık sigortası başlamıyor, neden? dedim. Bakan soruma verdiği yanıtta aynen şöyle diyor: İşletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin asıl statüleri öğrenci olması sebebiyle, bunlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları uygulanmamaktadır.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının öğrenci dediği gençlerin TÜİK açıkladığı verilerde nasıl tanımlandığını da plan bütçe komisyonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Profesör Doktor Vedat Işıkhan’a tekrar sordum dedik ki, bunlar TÜİK açıkladığı çalışan işçi statüsüne dahil mi? Bakan yanıt verdi, “diğer nedenlerde işlerinin başında olmayan kişiler 3 ay ve daha kısa süre içinde işlerine döneceklerse istihdam içinde sayılıyor. Bu verilen verilerin olduğu süreçte işte çalışmayan ama 3 ay içinde işe dönecekse o çalışıyor gösteriliyor.

Diğer bir durumda üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgilerini artırmak amacıyla çırak, stajyer ve benzeri bir işletmede çalışanlar belirli bir menfaat, maaş, emekliliğe ilişkin sosyal sigorta prim ödemesi, cep harçlığı ve benzeri elde ediyorlarsa istihdamda kabul edilmektedir. Yani cep harçlığı verildiği için stajyer öğrenciler TÜİK’in açıkladığı rakamların işçi olarak gösteriliyorlar. Ama onların yaşlılık sigortası işe başlamadığı için öğrenci sayılıyorlar. Hak verirken öğrenci, kamuoyuna Türkiye’deki işçi sayısı açıklanırken işçi, bu ne yaman çelişki. Bu çocukların hakkını verin. Hem kamuoyuna veri paylaşırken TÜİK verilerine göre işsizliği düşük göstermek için stajyerleri işçi göstereceksiniz, sonra da kalkacaksınız haklarını vermeyeceksiniz bu kabul edilemez”