Seçimde kalelerini tek tek kaybeden AKP, uğradığı hezimeti hala hazmedememiş..
Bu kadar hırçınlık, bu kadar saldırganlık ve adalet-hak-hukuk konusunda bu kadar aşırıya kaçmazdı..
İktidarı yönetimdeki beceriksizliği ekonomiyi allak bullak etti, mutfaklarda yangın çıkardı..
AKP yönetemiyor yönetemedikçe de hırçınlaşıyor, geriliyor geriledikçe demokrasiden uzaklaşıyor…
Seçimi kaybedeceğini anlayan iktidar CHP’ye vurmak için fırsat kolluyor..
Görünen o ki; baskıların şiddeti seçim yaklaştıkça daha da artacak.
Bugün Canan Kaftancıoğlu, yarın başka bir simge isim ya da bir sivil toplum örgütü temsilcisi..
Şimdiden değişik illerde yasaklamalar hayata geçti, uygulamalar baskıcı bir hal almaya başladı..
AKP Çarşı pazar yanarken halk geçinemezken çarşı pazarda artan fiyat artışlarına çare araması gerekirken yerine halkı susturma sindirme yoluna girdi.
İşin özü gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan.
İstanbul ve seçimlerindeki başarıyı AKP hala kabullenemiyor.
Seçilen Belediye Başkanını sindiremeyince saldırıya geçtiler..
Doğruluğu yanlışlığı belli olmayan iddiaları servis yaptılar. Tutturamayınca da yasaklama yolunu seçtiler..
CHP’nin başarısını sindiremeyen AKP Canan Kaftancıoğlu’na verilen siyasi mahkumiyet kararı ile biraz rahatladığını hissediyor olsa da yaptığı hücumla aslında savunma durumuna düşüyor CHP ise hücum pozisyonu almış oluyor..
Şimdi CHP’nin dik ve diri durma, altılı olarak hareket etme zamanı..
İstanbul’a alınan miting bu açıdan çok önemli..
İttifak gurubunun bu mitinge dahil olmasıyla İstanbul üstüne oynanan oyunlar bozulabilir..
CHP’nin bu süreci iyi değerlendirip oyunu bozması için eline iyi bir fırsat geçti..
Dördüncü Murat’ı hatırlatan yasaklarla iyice gerilen vatandaş bir yandan açlık diğer yandan yasaklar ve korkuyla şaşkın..
İktidar okuyabiliyorsa halktan saraya açık bir mesaj var;
Yeteri biliyorsanız YETER!..